Al-Madina gazetesindeki bir habere göre kadın koruma ve konu evleri son iki boyunca toplam 2,706 mahpusu tahliye edildikten sonra barındırmıştır.

Haber, Sosyal İşler Bakanlığı’nın Mekke, Riyad ve Asir illerindeki kadın koruma tesisleri işlettiğine dair bir kaynağa da atıfta bulunuyor. Aynı tesisler doğu vilayetinde de bulunmakta.

İlgili kaynağa göre “Bu tesislerin amacı tahliye edilmiş mahpuslara rehabilitasyon için sağlıklı bir çevre sunarak sosyal ve ailevi bağları güçlendirmektir. Bu tesislerin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluk çoğu ailenin mahpus olan üyelerini reddetmesidir.”

Kaynak yasal danışmanların bu kadınların vesayetinin yargıçlara devredilmesini önerdiği söylemektedir.

Umm Al-Qura Üniversitesi Tıp Merkezi Psikoloji Kliniği’nde çalışan psikolojik danışmanlardan Huwaidah Al-Haj Al-Hasan, bu tesislerde sunulan psikolojik danışma hizmetinin çok yetersiz olduğunu belirtti.

Al-Haj Al- Hasan “Mahpuslar için psikolojik terapi seansları yürüten personel vasıfsız. Onlar genellikle olaylara genel ve reflektif bakış açısıyla bakmak üzere yetiştirilmiş sosyal çalışmacılar. Onların işi mahpusun ailesiyle iletişim kurmak ve onlara iyi haberler vermektir.” diye belirtti.

Psikolojik danışmanlığın danışanı dinlemekten fazlası olduğunu da ekledi.

Al- Haj Al- Hasan’a göre ayrıca “Psikologlar mahpusların sorunlarını çözmek için stratejiler ve tedavi metotları üzerine çalışırlar. Bu seanslar boyunca hiç kimse mahpusların kişisel problem ve ihtiyaçlarının üzerinde durmuyor. Seansları yürütecek uzmanlar olmaksızın, seanslar tamamen yarasız ve etkisiz.”

Çok sayıda mahpusun ruhsal ve duygusal olarak kırgın olduğunu, profesyonel yardımdan yoksun halde de bakım evlerinin onlar için kaçtıkları evlerinden daha iyi olmadığını ekledi.

Jeddah Koruma Evi eski müdürü Sarhan Al-Ghamdi,  sosyal çalışmacıların mahpuslarla yakın yaşlarda olduğunu, bu durumun da ilişkilerine yoğunluk kattığını ifade etti.

Al-Haj Al-Hasan” Sosyal çalışmacılar en az 40 yaşında olmalı. Böylelikle, mahpuslar onlara saygı duyabilir ve çalışanlar mahpusları anaç yöntemler içinde tedavi edebilir. Bakanlığın sunduğu istatistiki veriler azımsanamaz. Mahpusların çoğu uygunsuz hareket ve davranış ihlali yüzünden hapse geri gönderilmiş.” demekte.

Ayrıca davranışsal uygunsuz hareketlerdeki böylesi yüksek bir oranın etkin bir ebeveynlik eksikliğinden kaynaklandığını da belirtti.

Hukuki uzman Majed Qaroub Sosyal İşler Bakanlığı’nın, bu kadınlara yardım etmek için hukukun devreye girmesi amacıyla Adalet Bakanlığı ile işbirliği yapması gerektiğini ifade etti.

Qaroub “Babaların vasiliği, eğer onlar kızlarını evlerine geri almayı reddederse, hemen iptal edilmelidir. Hükümet mahpusun bakımını üstleniyor fakat onun velisi babası olarak kalıyor. Bu tartışmaya açık ve haksız bir durumdur. Eğer ailesi onu kabul etmiyorsa, o da onlar olmaksızın yol alabilmesi için hukuken korunabilmeli ve desteklenebilmeli.” dedi.

Çeviren: Ezgi Duman

Haberin orjinali için bakınız:

albawaba